KAPİTALİZME, SAVAŞA, FAŞİZME, YOKSULLUĞA KARŞI: 1 MAYIS’TA ALANLARA!
Yaşasın 1 Mayıs!
Dünyada emperyalist devletler/bloklar arasındaki çelişmelerin keskinleştiği, değişen güç dengelerine bağlı olarak dünyanın yeniden paylaşım savaşının ürünü olan savaşların, temsilci savaşlarının, gericiliğin, faşizmin, göçmen karşıtlığının giderek yükseldiği koşullarda işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günü 1 Mayıs’ı karşılıyoruz.
Ülkelerimizde egemen sınıflar arasında iktidar mücadelesinin her alanda sürdüğü, sömürgeci faşist devletin işgal ettiği alanlara yeni işgal alanları eklemek için hazırlık yaptığı, işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin çalışma ve yaşama koşullarının giderek kötüleştiği, işsizliğin, sefaletin, yoksulluğun, zam furyasının devam ettiği koşullarda 1 Mayıs’ı karşılıyoruz.
1 Mayıs mücadele günüdür!
1 Mayıs işçi sınıfının kapitalizme karşı mücadelesinden doğan kızıl bir gündür!
1 Mayıs, tüm dünyada işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma günüdür.
1 Mayıs, bütün dünyada işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin kapitalizme karşı mücadelesinin simgesidir.
1 Mayıs, bütün dünyada işçilerin “Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok, kazanacağımız bir dünya var!” şiarını yükselttikleri, “Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!” şiarına aynı devrimci ruhla, eylemlerle yanıt verdikleri gündür.
1 Mayıs, bütün ülkelerin işçilerinin, ezilen halklarla emperyalizme karşı birliğinin, mücadele omuzdaşlığının simgesi olan gündür.
Sorunlarımızı, taleplerimizi dile getirmek için kendi mücadele günümüz olan 1 Mayıs’ta alanlara çıkalım! Taleplerimizle, gücümüzle alanları dolduralım!
Artık yeter!
Yaratan ve üreten biz olmamıza rağmen, çalışma ve yaşama şartlarımız giderek kötüye gidiyor.
Ücretler erimeye, alım gücümüz düşmeye devam ediyor.
Cebimize giren para miktar olarak artsa bile, enflasyon kısa süre içinde artışı alıp götürüyor.
Yoksullaşıyoruz. Enflasyon, işsizlik artıyor.
Temel tüketim maddelerine sürekli zam geliyor.
Zam yağmuru altında kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz.
Kriz var, “bekleyin, geçecek, az kaldı, enflasyonu tek haneye indireceğiz, enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek bizleri sürekli oyalıyorlar. Yalan söylüyorlar.
Gerçekte kriz sadece bizim için var. Tekeller, holdingler, bankalar, sermaye için kriz yok. Onlar kârlarını sürekli bizim sırtımızdan katlıyorlar.
Bu soygun düzenine artık yeter demeliyiz!
Burjuvaziden bağımsız mücadele edelim!
Ülkelerimizde siyasi gelişmeleri belirleyen egemen sınıfların kendi aralarındaki iktidar mücadelesidir.
Egemenler bu iktidar dalaşında, AKP/MHP iktidarının sürmesinden yana olanlar, ne olursa olsun AKP/MHP iktidarının yıkılmasından yana olanlar biçiminde ikiye ayrılmış durumdadır.
Siyasi gelişmelerin AKP/MHP ile anti AKP/MHP kampı arasındaki mücadele tarafından belirlenme olgusu yerel seçim döneminde de sürdü.
Bu belirleyicilik yerel seçim nedeniyle de sınıf mücadelesinin, sisteme karşı devrimci mücadelenin geri düzeyde seyretmesi, solun önemli bir bölümünün iktidar mücadelesinde burjuvazinin bir kesiminin kuyruğuna takılması nedeniyle de çok daha baskın hâle geldi.
Egemen sınıfların kışkırttığı, derinleştirdiği kutuplaşmanın bize hiçbir yararı yoktur. Tersine işçi sınıfını da bölen, birbirine düşman hâle getiren bu kutuplaşma, burjuvaziye, egemenlere yaramaktadır. Bu kutuplaşmada egemen sınıfın siyasi kamplarının her ikisi de, işçiler emekçiler açısından birbirinden berbattır. Bizler bu kamplaşmanın dışında, kendi kampımızı işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin kampını oluşturmalıyız.
Burjuvaziden bağımsız hareket etmeyi öğrenmeli, kendi sınıf çıkarlarımız için burjuvazinin tümüne karşı mücadele etmeliyiz.
Kurtuluşumuz burjuvaziden bağımsız sınıf mücadelesindedir!
Umut isyanda, kurtuluş devrimde!
Biziz hayatı yaratan! Zenginlikleri yaratan biziz!
Ücretli köle olmamız kader değil! Yoksul olmamız, geçim derdinde olmamız kader değil!
Üreten biz, yöneten de biz olmalıyız.
Sefalete, yoksullaşmaya, işsizliğe, açlığa, yaşam koşullarımızın giderek kötüleşmesine karşı mücadele etmeli örgütlenmeliyiz.
Kapitalizm savaşsız, sömürüsüz yaşayamaz. Kapitalist sömürünün yerine emeğin egemenliğinin kurulması mücadelesi vermeliyiz. Sermayenin, kapitalist sistemin saldırılarına karşı tek yol örgütlü mücadeledir.
Bizi bizden başka kurtaracak güç yok!
Gücümüze güvenelim. Örgütlenelim!
Kurtuluşumuz sosyalizmin yolunu açacak olan işçi sınıfı önderliğinde demokratik halk devrimindedir.
Haydi, 1 Mayıs’a!
Haydi, 1 Mayıs’ta alanları doldurmaya!
15 Nisan 2024