Bileşeni olduğumuz İşçi Emekçi Birliği, Kıbrıs’ın kuzeyinin Türk devleti tarafından işgal edilmesinin 50.yıldönümünde açıklama yaptı.
Bu açıklamayı yayınlıyoruz:
İşgalin 50.yılında:
Kıbrıs sorununu, sorunu yaratanlar çözemez!
Emperyalistler ve işbirlikçileri çıkarları için halkları birbirine düşman ediyor, birbirine kırdırıyor, milliyetçiliği geliştiriyor, böylelikle egemenliklerini sürdürmeye çalışıyorlar.
ABD, İngiltere, Yunanistan ve Türkiye arasında dalaş alanı olan Kıbrıs’ta, emperyalistler ve işbirlikçileri Ada’da yaşayan halkları birbirine düşman etmek, birbirine karşı kullanmak/kışkırtmak için her türlü aracı kullandılar, her türlü propagandayı yaptılar. Bunda da ne yazık ki başarılı oldular.
ABD emperyalizmi 1950’lerden itibaren Kıbrıslı Rumlar arasında “Kıbrıs Mücadelesi Ulusal Örgütü” (EOKA) adlı örgütlenmeyi örgütlerken, İngiliz emperyalistleri de Kıbrıslı Türkler arasında “Türk Mukavemet Teşkilatı”nı (TMT) örgütledi. T.C devleti de TMT’na her türlü desteği verdi.
Emperyalistler, işbirlikçileri, Yunanistan ve Türkiye’nin desteklediği TMT, EOKA adlı örgütler Kıbrıs halklarını birbirine düşürdü, “Kıbrıslı Rumlar ve Türkler bir arada yaşayamaz” anlayışını yaydı. EOKA/TMT, halk arasında kin tohumlarının ekilmesinde başarılı oldular. 1963’te Rumlarla Türkler arasında çatışmalar yaşandı. Her iki milliyetten insanlar öldü. Aynı köylerde yaşayan insanlar göç etmek zorunda bırakıldı.
Bölünmüş Kıbrıs
Yunanistan Albaylar cuntasına bağlı Enosis’çi Nikos Sampson’un 15 Temmuz 1974’te yaptığı darbe girişimini fırsat bilen Türkiye, 20 Temmuz 1974’te “Barış Harekâtı” adını verdiği çıkarma harekâtı ile Kıbrıs’ın Kuzeyini işgal etti.
Savaş içinde tam bir ‘etnik temizlik’ yaşandı, Kuzeydeki Rumlar Güney’e, Güney’deki Türkler Kuzey’e göçmek zorunda bırakıldı.
Kuzeye Türkiye’den göçün açılmasıyla Kuzeydeki nüfusun yapısında da önemli değişiklikler yaşandı. Bugün KKTC nüfusunun küçümsenmeyecek bir bölümü 1974 sonrası Türkiye’den göçen nüfustur.
Kıbrıs’ın Kuzeyinde T.C dışında hiç bir devlet tarafından resmen tanınmayan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 1983’ta kuruldu. KKTC doğrudan TC’nin kontrolünde olan, aslında sömürge valiliği konumunda bir devlettir. Varlığı adada konuşlu T.C’nin askeri gücüne bağlıdır. Bu devletin T.C olmadan varlığını sürdürme şansı yoktur.
Kıbrıs’ın önemi
Ortadoğu’ya egemen olmak isteyen bütün emperyalist ve gerici bölgesel güçler açısından Kıbrıs askeri üs olarak büyük öneme sahiptir.
Geçmişte Kıbrıs İngiliz emperyalizminin SSCB’ye yönelik faaliyetlerinde askeri üs olarak önemli rol oynamıştır.
Bugün de “Batmaz Uçak gemisi” olarak adlandırılan, Kıbrıs yalnızca askeri üs olarak değil, aynı zamanda son on yıl içinde kıta sahanlığı ve yakınında bulunan hidrokarbon yatakları açısından da muazzam ekonomik zenginliklere sahip bir adadır.
Bu nedenle emperyalistler ve yerli işbirlikçileri için Kıbrıs askeri, stratejik, mali, vb. açıdan önemli bir üs haline gelmiş durumdadır.
Bütün işgalci güçler Kıbrıs’tan elinizi çekin!
Kıbrıs’ta Akrotiri ve Dikelya’da iki İngiliz askeri üssü bulunmaktadır.
1960’da İngiltere/Yunanistan/TC tarafından imzalanan Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş antlaşmasında Akrotiri ve Dikelya sonsuza dek İngiliz toprağı olarak kabul edilmiştir.
Kıbrıs adasının bu iki alanında İngiliz işgali vardır.
Böylece Kıbrıs üç egemenlik bölgesine ayrılmış durumdadır.
Emperyalistler ve işbirlikçileri Kıbrıs’ı kara para aklama, kumar ve bir takım kirli işlerin üssü haline getirdiler.
Kıbrıs’ta bulunan üslerden kalkan uçaklar geçmişte Libya’da olduğu gibi halkların başına bombalar yağdırdı. Bugün de Siyonist İsrail devletinin Filistin halkına karşı sürdürdüğü savaşta, Kıbrıs İsrail devleti açısından önemli bir rolü var.
Emperyalizm şartlarında halklar için gerçek çözüm yoktur!
Kıbrıs’ın gerçekten, Kıbrıs’ta yaşayan bütün milliyetlerden halkların barış içinde birlikte yaşadığı bağımsız birleşik bir devlet olması, ancak bütün milliyetlerden işçi ve emekçilerin verecekleri ortak mücadeleyle burjuvazinin iktidarını devirdiği, kendi iktidarını kurduğu şartlarda mümkündür.
Rum, Türk bütün milliyetlerden halkların birleşik, ortak mücadelesi sonucu gerçekleşecek devrim Kıbrıs sorunun tek gerçek çözümüdür.
Kıbrıs’ta bulunan Türk Ordusu geri çekilmelidir!
Tüm işgalci güçler Kıbrıs’tan geri çekilsin!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
20 Temmuz 2024
İşçi Emekçi Birliği